Kalkan Gezilecek Yerler

1. Patara Plajı

Patara Plajı, Akdeniz'in en uzun ve en etkileyici sahillerinden. Yaklaşık 12 kilometrelik uzunluğa sahip olan plaj, geniş kum sahili ve doğal güzellikleriyle doğa severlerin bayıldığı bir yer. İncecik altın sarısı kumları ve sığ denizi ile özellikle aileler ve çocuklar için mükemmel bir seçim. Patara Plajı, korunmuş doğal yapısı sayesinde insan eliyle fazla müdahale edilmemiş nadir plajlardan biri olarak kaldı, umuyoruz bu durum hep devam eder.

Plajın en dikkat çekici özelliklerinden biri, Caretta Caretta deniz kaplumbağalarının yumurtlama alanı olmasıd. Bu yüzden bölge özel bir koruma altında ve gece saatlerinde plaja giriş yasak, çünkü bu saatlerde kaplumbağalar yumurtlamak için sahile çıkar. Doğal yaşamın korunmasına büyük önem verilen Patara Plajı, ekoturizm açısından da örnek teşkil ediyor.

Denizin sığ ve dalgasız olması burayı yüzme öğrenenler için de mükemmel bir seçenek haline getiriyor. Aynı zamanda plajın hemen arkasında yer alan kum tepeleri de ziyaretçiler için cazibe merkezi. Gün batımını izlemek için ideal bir nokta olan bu kum tepeleri, doğa fotoğrafçıları ve romantik atmosfer arayanlar için muhteşem bir ambiyans. Kum tepelerinde yürüyüş yapmak, manzarayı izlemek ve eşsiz doğa fotoğrafları çekmek isterseniz Patara’ya uğramadan dönmemenizi öneriyoruz.

Patara Plajı'na giriş ücreti oldukça cüzi olup, bölgedeki koruma çalışmaları için kullanılmaktadır. Plajda şemsiye ve şezlong kiralama imkanı bulunmakla birlikte, çevrede büyük oteller yerine daha çok butik oteller ve pansiyonlar yer almaktadır. Bu durum, bölgenin sakin ve doğal yapısını korumasına yardımcı olmaktadır. Patara Plajı'na gelen ziyaretçiler, genellikle Patara Antik Kenti'ni de ziyaret ederek tarihi ve doğayı bir arada keşfetme fırsatı bulur. Plaj, aynı zamanda çeşitli su sporları için de uygundur. Özellikle rüzgar sörfü, kano ve paddleboard gibi aktiviteler burada yapılabilmektedir. Bölgedeki küçük kafeler ve restoranlar ise ziyaretçilere yöresel lezzetleri deneme şansı sunar. Plajda gün boyunca vakit geçirenler için kumsalda yürüyüş yapmak, deniz kabukları toplamak ve güneşin keyfini çıkarmak oldukça keyifli bir deneyim olacaktır.

 

2. Patara Antik Kenti

Patara Antik Kenti, Likya Uygarlığı'nın en önemli yerleşimlerinden biri olup tarihi dokusuyla büyüleyici bir atmosfere sahip. Kaş ilçesine bağlı olan bu antik kent, günümüzde halen devam eden arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkarılmaktadır. Likya Birliği'nin başkenti olarak kabul edilen Patara, tarihi açıdan büyük bir öneme sahiptir. Aynı zamanda, Noel Baba olarak bilinen Aziz Nikolaos’un doğum yeri olarak da bilinmektedir.

Patara, MÖ 5. yüzyıla kadar uzanan köklü bir geçmişe sahiptir. Şehir, Roma döneminde de büyük önem taşımış ve önemli ticaret merkezlerinden biri olmuştur. Antik kentin en dikkat çekici yapılarından biri, dünyanın en eski parlamento binalarından biri olarak kabul edilen Likya Birliği Meclis Binası. Bu yapı, antik dönemde demokratik bir yönetim biçiminin uygulanmış olduğunun kanıtları arasında.

Antik kentte ayrıca büyük bir tiyatro, hamamlar, sütunlu caddeler ve liman kalıntıları bulunuyor. Tiyatro, Roma dönemine ait olup yaklaşık 6.000 kişi kapasiteli ve günümüzde çeşitli etkinlikler için hala aktif olarak kullanılıyor. Patara’nın en ilginç yapılarından biri de devasa tahıl ambarı. Roma İmparatoru Hadrianus tarafından yaptırılan bu tahıl ambarı, o dönemde bölgenin önemli bir lojistik merkezi olduğuna işaret etmektedir. Kentte bulunan büyük anıt mezarlar ve lahitler de buranın önemli bir yerleşim yeri olduğunu göstermektedir.

Patara Antik Kenti’ni ziyaret ederseniz bu büyüleyici atmosfer karşısında etkilenmemek mümkün değil. Kentin en dikkat çekici yanlarından biri de, antik su kemerleri. Roma döneminde yapılan bu su kemerleri, kentin su ihtiyacını karşılayan önemli yapılar arasındaydı. Aynı zamanda kent, limanı sayesinde deniz ticaretinde de önemli bir merkez haline gelmişti.

Antik kent, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alıyor ve her yıl yüzbinlerce turisti ağırlıyor. Ziyaretçiler, kazı çalışmaları sırasında ortaya çıkarılan mozaikler, heykeller ve yazıtlar sayesinde antik dünyanın büyüleyici atmosferini deneyimleme şansı bulmaktadır. Ayrıca, Patara Antik Kenti’nin hemen yakınında bulunan Patara Plajı, tarihi gezi sonrası dinlenmek ve serinlemek için mükemmel bir fırsat sunmaktadır. Antik kentte yürüyüş yaparak tarihi yapıları keşfetmek ve bölgenin geçmişine dair detaylı bilgi edinmek mümkündür. Ziyaretçiler için bilgilendirme panoları ve rehberlik hizmetleri de sunulmaktadır. Bölge, tarih meraklıları ve arkeoloji tutkunları için vazgeçilmez bir destinasyondur.

3. Kaputaş Plajı

Kaputaş Plajı, Kalkan ile Kaş arasında yer alan ve Türkiye’nin en güzel plajlarından biri olarak kabul edilen doğal bir cennettir. Dik kayalıkların arasına gizlenmiş bu plaj, turkuaz renkteki berrak suları ve incecik kumlarıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Akdeniz’in en etkileyici noktalarından biri olan Kaputaş Plajı, doğallığını koruyarak yaz aylarında hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgi odağı.

Plajın en belirgin özelliklerinden biri, yer altı kaynak sularıyla beslenen serin ve tertemiz denizidir. Bu kaynak suları, plajın doğal yapısını benzersiz kılar ve sıcak yaz günlerinde serinlemek isteyenler için mükemmel bir ortam sunar. Kaputaş Plajı’nın masmavi denizi genellikle dalgalıdır, bu nedenle yüzme bilmeyenlerin dikkatli olması önerilir. Ancak, dalgalarla oynamayı sevenler için harika bir yüzme deneyimi sunar.

Plaja ulaşım, sahile inen yaklaşık 190 basamaklı merdiven ile sağlanmaktadır. Bu iniş biraz zahmetli görünse de, plajın sunduğu manzara ve atmosfer buna fazlasıyla değmektedir. Deniz kenarına ulaşıldığında, ziyaretçileri bembeyaz kumlar ve turkuaz renkli su karşılar. Plajın doğallığını koruması amacıyla büyük turistik tesisler bulunmamaktadır, ancak belediye tarafından işletilen küçük bir kafe, şemsiye ve şezlong kiralama hizmeti sunmaktadır.

Çevresindeki kayalıklar ve mağaralar, keşif yapmayı seviyorsanız sizin için eşsiz fırsatlar sunar. Dalış ve şnorkelle yüzme aktiviteleri için de oldukça elverişlidir. Plaj, günübirlik ziyaretçilerin yanı sıra tekne turlarıyla gelen turistlerin de uğrak noktalarından biridir. Özellikle gün batımı saatlerinde manzaranın sunduğu görsel şölen, burayı fotoğrafçılar için vazgeçilmez kılar.

Kaputaş Plajı, ziyaretçilerine doğayla iç içe huzurlu ve keyifli bir gün geçirme fırsatı sunarken, ulaşım açısından da oldukça elverişli bir konumdadır. Kaş ve Kalkan arasında bulunan plaj, özel araçlarla veya minibüslerle kolayca ulaşılabilir. Üstelik, yol boyunca uzanan muhteşem Akdeniz manzarası, seyahat edenlere unutulmaz bir yolculuk deneyimi yaşatır. Eğer doğanın sunduğu en özel plajlardan birinde vakit geçirmek istiyorsanız, Kaputaş Plajı kesinlikle listenizde olmalı.

 

4. Furnaz Koyu:

Fırnaz Koyu, Antalya'nın Kaş ilçesine bağlı Kalkan beldesine yaklaşık 4 kilometre mesafede, Yeşilköy mevkiinde yer alan saklı bir cennet. Doğal güzellikleri ve sakin atmosferiyle ziyaretçilerine huzurlu bir kaçış noktası sunar. Koy, berrak turkuaz suları ve çevresini saran zeytin ağaçlarıyla dikkat çeker. Denizinin temizliği ve su altı zenginlikleri, dalış meraklıları için eşsiz bir deneyim sunar. Çeşitli balık türlerini ve deniz canlılarını gözlemleme imkanı bulabilirsiniz. Ayrıca, koyun çamur banyoları da cilt sağlığına faydalı olduğu düşünüldüğünden ziyaretçiler arasında popülerdir. ​

Fırnaz Koyu'na ulaşım genellikle deniz yoluyla sağlanır. Kalkan ve Kaş'tan kalkan tekne turlarıyla koya ulaşabilir, yolculuk sırasında Akdeniz'in eşsiz manzaralarının tadını çıkarabilirsiniz. Karayoluyla ulaşım ise sınırlıdır ve yolların durumu zorluklar barındırabilir. Bu nedenle, deniz yoluyla ulaşım daha çok tercih edilir.​

Koyda yapabileceğiniz aktiviteler arasında yüzme, şnorkelle dalış ve çamur banyosu bulunur. Ayrıca, koyun sakin atmosferi meditasyon ve yoga gibi rahatlatıcı etkinlikler için de idealdir. Doğa yürüyüşleri yaparak çevredeki bitki örtüsünü keşfedebilir, kuş sesleri eşliğinde huzurlu anlar yaşayabilirsiniz.

Fırnaz Koyu'nun yakınlarında keşfedebileceğiniz birçok tarihi ve doğal güzellik bulunur. Dünyaca ünlü Patara Plajı ve Antik Kenti, Kaputaş Plajı ve Xanthos Antik Kenti gibi yerler, bölgenin zengin tarihini ve doğal güzelliklerini yansıtır. Ayrıca, Kalkan'ın şirin sokaklarında gezebilir, yerel restoranlarda Akdeniz mutfağının lezzetlerini deneyimleyebilirsiniz.

Koyun çevresinde konaklama seçenekleri sınırlıdır. Ancak, Kalkan ve Kaş'ta çeşitli otel, pansiyon ve kiralık villa seçenekleri mevcuttur. Doğayla iç içe, sakin bir tatil deneyimi arayanlar için bu bölgelerde konaklamak ideal olacaktır.​

Sonuç olarak, Fırnaz Koyu, doğanın kucağında huzurlu bir kaçış arayanlar için mükemmel bir rota. Berrak suları, sakin atmosferi ve çevresindeki tarihi zenginlikleriyle unutulmaz bir tatil deneyimi sunar.​

5. Kalkan Halk Plajı

Kalkan Halk Plajı, beldenin merkezinde, limanın hemen yanında yer alan mavi bayraklı bir plajdır. Turkuaz rengi denizi ve serin sularıyla ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunar. Plajın zemini çakıl taşlarından oluştuğu için, denizden çıktıktan sonra kumların vücuda yapışması gibi bir durum söz konusu değildir.

Plajın temizliği ve su kalitesi, mavi bayrak statüsüyle tescillenmiştir. Bu statü, su temizliği, çevre yönetimi ve güvenlik kriterlerine uygunluğu gösterir. Plajın hemen girişinde belediyeye ait bir otopark bulunur ve 6 saate kadar 60 TL gibi bir ücretle hizmet vermektedir.​

Kalkan Halk Plajı, konumu itibarıyla restoranlar, kafeler ve alışveriş noktalarına yürüme mesafesindedir. Bu sayede, deniz keyfinizin ardından beldenin lezzetlerini tadabilir veya alışveriş yapabilirsiniz. Plajın yakınındaki liman, yat ve tekne turları için de başlangıç noktasıdır. Bu turlar sayesinde çevredeki koyları ve adaları keşfetme imkanı bulabilirsiniz.

Plajın suyu, diğer bölgelere kıyasla biraz daha serin olabilir ve zaman zaman dalgalı bir denizle karşılaşabilirsiniz. Bu durum, özellikle sıcak yaz günlerinde ferahlatıcı bir etki yaratır. Denizin berraklığı, şnorkelle dalış yapmak isteyenler için idealdir. Deniz altındaki taşlık zemin, çeşitli deniz canlılarını gözlemleme fırsatı sunar.​

Kalkan Halk Plajı, aileler, çiftler ve arkadaş grupları için uygun bir ortam sunar. Çocuklar için güvenli bir yüzme alanı bulunurken, yetişkinler de güneşlenme ve yüzme keyfini çıkarabilir. Plajda şezlong ve şemsiye kiralama imkanı da mevcuttur.

Sonuç olarak, Kalkan Halk Plajı, merkezi konumu, temiz denizi ve sunduğu olanaklarla tatilcilerin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir noktadır. Hem dinlenmek hem de Kalkan'ın güzelliklerini keşfetmek için ideal bir başlangıç noktasıdır.​

6. Saklıkent Kanyonu ve Antik Kentler

Saklıkent Kanyonu, Türkiye'nin en uzun kanyonlarından biri olup yaklaşık 18 kilometre uzunluğunda. Kalkan'a yaklaşık 45 dakikalık mesafede bulunan bu doğa harikası, ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunar.

Kanyon, yüksek kayalık duvarları ve içinden akan buz gibi suyuyla bilinir. Yaz aylarında serinlemek ve doğayla iç içe bir gün geçirmek isteyenler için ideal bir destinasyondur. Kanyonda yürüyüş yapabilir, suyun içinde serinleyebilir ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca, kanyon girişinde yer alan restoranlarda yöresel lezzetleri tatma fırsatı bulabilirsiniz.​

Saklıkent Kanyonu'na yapacağınız ziyaret sırasında, çevredeki antik kentleri de keşfetme imkanı bulabilirsiniz. Özellikle Xanthos ve Letoon antik kentleri, tarih meraklıları için görülmeye değer yerlerdir. Xanthos, Likya'nın en büyük antik kenti olup, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır. Letoon ise Likya'nın dini merkezi olarak bilinir ve burada Leto, Artemis ve Apollon'a adanmış tapınaklar bulunmaktadır.​

Saklıkent Kanyonu ve çevresindeki antik kentler, doğa ve tarih tutkunları için eşsiz bir deneyim sunar. Bölgenin zengin kültürel mirası ve doğal güzellikleri, ziyaretçilere unutulmaz anılar biriktirme fırsatı verir.

7. Kalkan Merkez

Kalkan Merkez, dar ve taş döşeli sokakları, beyaz badanalı evleri ve begonvillerle süslü balkonlarıyla tipik bir Akdeniz kasabası atmosferi sunar. Osmanlı ve Rum mimarisinin izlerini taşıyan yapılar, ziyaretçilere tarihi bir yolculuk yaşatır. Sokaklarda gezerken, yerel el sanatları ürünleri satan butik dükkanlara rastlamak mümkündür. Bu dükkanlarda el yapımı takılar, seramikler ve tekstil ürünleri bulabilirsiniz.​

Kalkan'ın limanı, hem balıkçı teknelerine hem de yatlara ev sahipliği yapar. Liman çevresinde sıralanan restoranlar, taze deniz ürünleri ve geleneksel Türk mutfağından lezzetler sunar. Özellikle akşam saatlerinde, gün batımının eşsiz manzarası eşliğinde yemek yemek, unutulmaz bir deneyim sağlar. Ayrıca, limandan kalkan günlük tekne turlarıyla çevredeki koyları ve plajları keşfetme imkanı da bulunmaktadır.​

Kalkan Merkez'de gece hayatı da oldukça canlı ki . Canlı müzik yapan barlar, kafeler ve gece kulüpleri, ziyaretçilere eğlenceli vakit geçirme olanağı sunar. Ayrıca, yaz aylarında düzenlenen festivaller ve kültürel etkinlikler, kasabanın dinamizmini artırır.​

Tarih meraklıları için Kalkan, çevresindeki antik kentlere yakınlığıyla da dikkat çeker. Xanthos, Letoon ve Patara gibi antik kentler, kısa bir sürüş mesafesindedir ve Likya uygarlığının izlerini taşır. Bu antik kentlerde, tiyatrolar, tapınaklar ve mezarlar gibi tarihi yapıları keşfedebilirsiniz.​

Doğa severler için de Kalkan Merkez, çeşitli aktiviteler sunar. Yakınlardaki Saklıkent Kanyonu'nda doğa yürüyüşleri yapabilir, Kaputaş Plajı'nda denizin tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca, Likya Yolu'nun bir kısmı Kalkan'dan geçmektedir ve bu rota, muhteşem manzaralar eşliğinde trekking yapma olanağı sağlar.​

Sonuç olarak, Kalkan Merkez, tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve canlı atmosferiyle ziyaretçilere unutulmaz bir tatil deneyimi sunar.​

 

8. Bezirgân Köyü

Bezirgân Köyü, Kalkan'a yaklaşık 17 kilometre mesafede, Toros Dağları'nın eteklerinde yer alan sakin ve huzurlu bir köydür. Tarihi tahıl ambarları ve doğal güzellikleriyle bilinir. Köyün adı, "pazar yeri" anlamına gelir ve geçmişte ticaretin merkezi olduğu düşünülmektedir.​

Köyün en dikkat çekici özelliklerinden biri, geleneksel tahıl ambarlar. Ahşaptan yapılmış bu yapılar, geçmişte köylülerin tahıllarını saklamak için kullanılmıştır ve günümüzde de korunmaktadır. Bu ambarlar, köyün kültürel mirasının önemli bir parçasıdır ve ziyaretçilere geçmişe dair bir bakış sunar.

Bezirgân Köyü, aynı zamanda Likya Yolu üzerinde yer alır. Bu nedenle, doğa yürüyüşü ve trekking tutkunları için ideal bir duraktır. Köyün etrafındaki patikalar, zengin bitki örtüsü ve muhteşem manzaralar eşliğinde yürüyüş yapma imkanı sunar. Ayrıca, köyün yakınlarında bulunan Pirha Antik Kenti, tarih meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen bir hazinedir. Bu antik kentte, kaya mezarları ve lahitler gibi tarihi kalıntılar bulunmaktadır.​

Bezirgân Köyünün doğal güzellikleri de ziyaretçileri cezbeder. Yeşil vadileri, zeytin ve incir ağaçlarıyla süslü bahçeleri, temiz havası ve sakin atmosferiyle huzurlu bir kaçış noktasıdır. Köydeki geleneksel taş evler ve dar sokaklar, otantik bir köy deneyimi sunar.​

Köy halkı, misafirperverliğiyle bilinir. Ziyaretçiler, yerel halkla sohbet ederek köyün kültürü ve gelenekleri hakkında bilgi edinebilir. Ayrıca, köyde düzenlenen yerel festivaller ve etkinlikler, ziyaretçilere bölgenin kültürel zenginliklerini yakından tanıma fırsatı sunar.​

Bezirgân Köyüne ulaşım, Kalkan'dan araçla yaklaşık 20 dakika sürer. Yollar, dağlık bölgelerden geçer ve bu da yolculuğa ayrı bir güzellik katar. Köyde konaklama imkanı sınırlıdır; bu nedenle, günübirlik ziyaretler daha yaygındır.​

Sonuç olarak, Bezirgân Köyü, tarihi ve kültürel zenginlikleri, doğal güzellikleri ve sakin atmosferiyle ziyaretçilere farklı bir deneyim sunar.

9. Letoon Antik Kenti

Letoon, Muğla ilinin Seydikemer ilçesine bağlı Kumluova Köyü yakınlarında yer alıyor. Antik kent, Kalkan'a yaklaşık 20 kilometre mesafede ve Fethiye-Kaş karayolu üzerinde kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Letoon, Likya uygarlığının dini merkezi olarak kabul edilir ve burada Leto, Artemis ve Apollon'a adanmış üç tapınak bulunmaktadır. ​

Antik kentteki en büyük tapınak, İyon düzeninde inşa edilmiş ve Ana Tanrıça Leto'ya adanmış. Bu tapınağın hemen yanında, daha küçük boyutlarda olan ve Artemis'e ithaf edilmiş bir tapınak yer alır. En doğuda ise Tanrı Apollon'a adanmış bir diğer tapınak bulunmaktadır. Bu üç tapınak, yan yana dizilmiş olup, antik dönemin dini mimarisine ışık tutmaktadır.

Letoon'da ayrıca bir tiyatro ve nymphaeum (anıtsal çeşme) kalıntıları da mevcut. Tiyatro, yaklaşık 7.500 kişilik kapasitesiyle dikkat çekerken, nymphaeum ise kentin su kültüne dair önemli ipuçları sunmaktadır. Antik kent, 1988 yılında Xanthos ile birlikte UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edildi.

 

10. Xanthos Antik Kenti

Xanthos, Antalya ilinin Kaş ilçesine bağlı Kınık Köyü yakınlarında, Eşen Çayı (antik adıyla Xanthos Nehri) kenarındaki ovaya hakim iki tepe üzerinde kurulmuştur. Kalkan'a yaklaşık 17 kilometre mesafede olup, Fethiye-Kaş karayolu üzerinden ulaşılabilir. Xanthos, Likya Birliği'nin idari merkezi ve en büyük kenti olarak bilinir. ​

Antik kentteki en dikkat çekici yapılar arasında Likya Akropolü ve Roma Akropolü bulunur. Likya Akropolü, Eşen Çayı'nın kenarından sarpça yükselen bir kayalık üzerinde yer alırken, Roma Akropolü daha yüksek ve geniş bir alana yayılmış. Kentte ayrıca bir tiyatro, agora, nekropol alanı ve anıtsal mezarlar da bulunuyor.

Xanthos, tarih boyunca Persler, Atinalılar, Büyük İskender ve Romalılar gibi birçok farklı medeniyetin egemenliği altına girmiştir. Bu nedenle, kentte farklı dönemlere ait mimari ve sanatsal izler görmek mümkündür. Özellikle, kentin kuzeydoğusunda yer alan ve üzerinde Likya dilinde yazılmış kitabeler bulunan anıtsal mezar, Likya dili ve kültürü hakkında önemli bilgiler sunmaktadır.

Xanthos, 1988 yılında Letoon ile birlikte UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edildi. UNESCO, Xanthos ve Letoon'u, "antik Likya uygarlığının en eşsiz mimari örneklerini temsil eden olağanüstü bir arkeolojik kompleks" diyebiliriz.  

Her iki antik kent de Likya Yolu rotası üzerinde yer almakta olup doğa yürüyüşü ve tarih meraklıları için ideal duraklardır. Kaş, Fethiye, Kalkan ve Patara gibi çevre turizm merkezlerinden her gün binlerce turist bu alanları keşfetmek için geliyor. ​

Letoon ve Xanthos antik kentlerini ziyaret ederken, rahat bir yürüyüş ayakkabısı giymeniz ve su gibi temel ihtiyaçlarınızı yanınızda bulundurmanız tavsiye edilir. Her iki kent de açık hava müzesi niteliğinde olduğundan, yaz aylarında güneşten korunmak için şapka ve güneş kremi kullanmanızı öneririz..​

Letoon ve Xanthos antik kentleri, zengin tarihi geçmişleri ve etkileyici kalıntılarıyla siz ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. Likya uygarlığının dini ve idari merkezlerini keşfetmek, bölgenin kültürel mirasını daha yakından tanımanıza olanak sağlayacak.